MAKALEYİ SESLİ DİNLE
Getting your Trinity Audio player ready...
|
Nesli İhyâ Medeniyeti İnşâ Yazı serisi: 10
Çocuklarda saldırganlık davranışı, diğer çocuklara ve hatta yetişkinlere karşı fiziksel veya sözlü agresif davranışları içerir. Bu davranışlar arasında vurma, tehdit etme, küfür etme, eşyaları kırma gibi örnekler bulunabilir.
Saldırganlık çocuklarda farklı alandaki eksikliklerden kaynaklanabilmektedir. Saldırganlık genellikle çocuğun duygusal zorluklar, iletişim problemleri veya öfke yönetimi eksiklikleriyle ilişkili olabilmektedir. Ebeveynler ve yetişkinler, çocuğun saldırganlık davranışlarını anlamak ve olumlu yönde desteklemek için etkili iletişim ve yönetim stratejileri kullanabilirler.
Saldırganlık Sebepleri
Çocuklardaki saldırgan davranışların farklı temel sebepleri olabilir. Her çocukta farklı şekilde ortaya çıkabilir. Genel anlamda bakıldığında saldırganlık sebeplerini şu başlıklarda ele alabiliriz:
Duygusal Zorluklar: Çocuklar, duygusal problemler yaşadıklarında bu duyguları fiziksel veya sözlü saldırganlıkla ifade edebilirler. Mesela öfkelendiklerinde bağırabilirler, vurabilirler. Küstüklerinde şiddete başvurabilirler.
İletişim Sorunları: Çocuklar, duygularını uygun bir şekilde ifade edememeleri durumunda, saldırganlık davranışlarını tercih edebilirler. Özellikle kendini ifade edemeyen çocuklarda öfke ve saldırganlık tutumu görülebilmektedir. İçe kapanık ve asosyal çocuklar genelde kendini ifade etme sorunu yaşarlar. Bu da yer yer saldırganlık davranışına sebep olabilmektedir.
Model Alma: Saldırganlık ve şiddet davranışı öğrenilen bir davranıştır. Çocuklar genelde çevrelerinde gördükleri davranışları öğrenirler. Aile içinde veya sosyal çevrede saldırganlık model alınabilir. Aile içi şiddetin olduğu ailelerde yetişen çocuklar saldırganlık davranışı gösterebilmektedir.
Baskı ve Stres: Çocuklar, stresli veya baskı altında hissettikleri durumlarla başa çıkma konusunda yetersiz olduklarında savunma mekanizması olarak saldırgan davranışlar gösterebilirler.
Öfkeyi Yönetememek: Öfke beraberinde saldırganlık getirir. Çocuklar, öfke duygularını kontrol etme becerisi kazanmadıkları durumda saldırgan olabilirler.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite (DEHB): DEHB’e sahip çocuklarda, impulsif davranışlar ve dikkat eksikliği, saldırganlık riskini artırabilir. Hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar, beraberinde sosyal sorunlar yaşamaları, odaklanma, anlama ve ifade etme sorunu da yaşamaları sebebiyle öfke düzeyleri artabilmekte ve saldırganlık davranışına sebep olabilmektedir.
Bu ve benzeri sebepler, çocuklardaki saldırganlık davranışlarının karmaşık bir etkileşimi olabilir. Sebeplerin doğru tespiti sağlıklı çözüm için önemlidir. Profesyonel uzmanlardan yardım almak, çocuğun duygusal ve davranışsal sorunlarına uygun bir şekilde yaklaşmada yardımcı olabilir.
Saldırganlık Çözümü
Saldırganlık davranışının sebepleri doğru tespit edilmesi çözüm için hayati önem taşır. Her çocuğun saldırganlık davranışı sebepleri farklı olduğu gibi, çözüm yöntemi de farklı olabilmektedir.
Genel anlamda çocuklardaki saldırgan davranışların çözümü için aşağıdaki yöntemler uygulanabilir:
Anlama ve Empati: Çocuğun duygusal dünyasını anlamaya çalışmak saldırgan davranışın çözümünde önemlidir. Empati kurarak, onun bakış açısını anlayıp, onun penceresinden çocuğun duygusal ihtiyaçlarını anlamak, iletişimi güçlendirebilir. Anlaşıldığını fark eden çocukta öfke düzeyi ve saldırganlık düzeyi düşer.
Etkili İletişim: Aile içinde fertlerin birbiriyle açık ve sağlıklı iletişim kurması, çocuğun duygularını rahat ifade etmesi konusunda çözüme yardımcı olabilir. Kendini ifade etmekte sorun yaşayan çocuklar için alternatif başka iletişim becerileri geliştirmek önemlidir. Etkili iletişim sosyal becerilerin gelişimini sağlamakta ve iletişim problemlerini ortadan kaldırmaya yardımcı olmaktadır.
Öfke Yönetimi Etkinlikleri: Çocuğa öfke yönetimi, duygusal kontrol sağlama ve problem çözme becerileri öğretmeye yardımcı olan etkinlikler ve oyunlar sağlamak saldırganlık davranışını önleme açısından önemlidir. Öfke kontrolü saldırganlığı önleyen en önemli çözüm yoludur.
Model Olma: Aile fertleri, çocuğa olumlu ve istendik davranışları modelleyerek ona iyi örnek olabilirler. Saldırganlığı değil, olumlu davranışları öne çıkarmak önemlidir. Aile fertleri saldırgan ve şiddet davranışında bulundukları takdirde çocuklar bu davranışı öğrenir, benimser, uygular. Yine aile fertleri izledikleri film ve dizilerden veya sosyal medyadaki şiddet ve saldırganlık davranışını çocuk öğrenir ve kendisi de uygular. Aile fertleri hem izlediklerine hem de yaptıklarına dikkat etmelidir. Evvela kendileri şiddet ve saldırganlık tutumundan uzak durmalı, iletişim becerilerini aktif kullanmalıdır.
Sınırlar Koyma: Başta aile ortamında ve sosyal ortamda belli kurallar ve sınırlar belirlemek, çocuğun davranışlarını istendik yönde yönlendirmede faydalı olabilir. Bu sınırlar açık, net ve tutarlı olmalıdır. Çocuğa, yaşına uygun, anlayabileceği dilden, ikna edilerek anlatılmalıdır. Bazı kuralları çocukla birlikte koymalıdır ki, çocuk kendi kurallarına uyma konusunda zorluk çekmemelidir. Sınır tanımamanın kargaşaya sebep olabileceği, her ortamın kuralları olduğu ve kuralların insan hayatına faydaları somut bir şekilde anlatılmalıdır.
Profesyonel Destek: Anne baba her konuda çocuğa istenen davranışı kazandıramayabilir. Nasıl ki sağlığını koruma ve bazı sağlık sorunları ile başa çıkma konusunda insan kendine yeter olup belli bir seviyeyi geçen sorunlarda doktora başvuruyorsa, çocuk eğitiminde de başa çıkamadığı sorunlarda uzmana başvurmalıdır. Elbette evvela kendisi çocukla ilgilenmelidir lakin eğer davranış sorunları devam ederse, bir uzmandan profesyonel bir yardım almak gereklidir ve önemlidir. Psikologlar, pedagoglar veya aile terapistleri çocuğunuzla ve ailenizle birlikte çalışarak daha sağlıklı çözümler sunabilirler.
Her çocuğun yetiştiği aile ortamında gördüğü öfke, şiddet ve saldırganlık düzeyi ve yönü farklı olduğu için, çocuğun şiddet ve saldırganlık sebepleri farklılık gösterebilmektedir. Bu da her çocuğun şiddet ve saldırganlık davranışını önlemede çözüm faktörlerinin farklı olabilmesini göstermektedir. Anne babalar evvela kendileri şiddet ve saldırganlık içeren davranışlar göstermemeli, sosyal medya, film ve dizileri izlememelidir. Aile içerisinde şiddet ve saldırganlık davranışı görmeyen çocuk, kendisi de bu davranışlara başvurma eğiliminde olmaz. Diğer taraftan okul ortamı başta olmak üzere, sosyal çevrede çocuğun şahit olduğu şiddet ve saldırganlık davranışlarını anne babalar çocuğa izah etmeli, bunun yanlışlığı üzerine konuşulmalıdır. Şiddet ve saldırganlığın insan ilişkilerine verdiği zarar çocuğu anlatılmalıdır. Yaşına uygun, ikna olacağı dil ve üslup ile çocuğu anlatılmalıdır. Diğer taraftan çocuğa değerler eğitiminin verilmesi, manevi değerlerin kazandırılması şiddet ve saldırganlık davranışlarının önlenmesinde önemli ölçüde fayda sağlamaktadır. Anne babaların bütün çabalarına rağmen eğer çocukta şiddet ve saldırganlık davranışı önlenemiyorsa, bu durumda bir uzmandan profesyonel destek alınmalıdır. Uzman ve aile birlikte çalıştığı takdirde, çocuktaki şiddet ve saldırganlık davranışını ortadan kaldırmakta daha başarılı olabilmektedirler.