MAKALEYİ SESLİ DİNLE
Getting your Trinity Audio player ready...
|
Son yıllarda boşanma oranlarının artması, ilişkilerin ve evliliklerin karmaşıklığına işaret etmektedir. Birçok çift, evliliklerinde karşılaştıkları sorunlarla başa çıkmakta zorlanmakta ve sonunda boşanma kararı almaktadır. Oysa birçok evlilik yani yuva yıkılmaması gerektiği halde yıkılmaktadır.
Son 10 yılda farklı sebepler etkili olsa da, aile medeniyetimizin ciddi bir şekilde yıkıma doğru gittiğini TÜİK verilerinden görüyoruz.
Türkiye’de Son 10 Yılın Evlenme ve Boşanma Sayı ve Oranları
Yıl Evlenme Boşanma Evl. Oranı. (%) Boş. Oranı (%)
2013 610.941 134.852 7,6 1,7
2014 608.927 139.051 7,5 1,7
2015 603.490 144.029 7,4 1,8
2016 594.969 148.720 7,2 1,8
2017 589.977 153.052 7,1 1,8
2018 585.259 157.024 7,0 1,9
2019 576.910 162.270 6,9 1,9
2020 532.239 145.338 6,3 1,7
2021 547.378 155.026 6,4 1,8
2022 567.239 168.315 6,6 1,9
Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)
Notlar:
Evlenme ve boşanma oranları, 1000 kişiye düşen evlenme ve boşanma sayısı olarak hesaplanmıştır.
Son 10 yılda Türkiye’de evlenme sayısı genel olarak azalırken, boşanma sayısı artmıştır.
Evlenme oranı %7,6’dan %6,6’ya düşmüştür.
Boşanma oranı %1,7’den %1,9’a yükselmiştir.
Neticede; Türkiye’de son 10 yılda evlilik sayısı azalırken boşanma sayısı artmıştır. Bu durum, çeşitli faktörlere bağlı olabilir, örneğin ekonomik zorluklar, değişen toplumsal değerler ve artan bireysellik.
Boşanma Sebepleri
Boşanma sebepleri farklılık göstermektedir. Her ne kadar belli başlı sebepler ağır bassa da sebepler toplumsal yapıya ve kişiye bağlı olarak değişebilmektedir.
İletişim eksikliği: İletişim sorunları, birçok çiftin karşılaştığı önemli bir sorundur. Eşler arasında açık ve etkili iletişim kurulamadığında, sorunlar birikir ve ilişkiyi zayıflatır.
Eknomik sorunlar: Para, birçok evlilikte önemli bir tartışma konusudur. Finansal sorunlar, çiftler arasında gerginlik oluşturabilir ve ilişkiyi olumsuz etkileyebilir. Dar gelir ve ev ekonomisini yönetememe sebep teşkil etmektedir.
Kadınların işgücüne katılımının artması: Kadınların işgücüne katılımının artması, onların ekonomik bağımsızlıklarını artırmış ve boşanma kararlarını daha kolay vermelerini sağlamıştır.
Uyumsuzluk: Eşler arasındaki uyumsuzluk, çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Farklı değerler, ilgi alanları veya yaşam tarzları çiftler arasında anlaşmazlıklara yol açabilir ve ilişkiyi gerilimli hale getirebilir.
Aldatma: Sadakatsizlik, bir ilişkide büyük bir güven krizine neden olabilir. Aldatma, çiftler arasındaki bağı zayıflatır ve boşanma sürecine yol açabilir. Aidiyet ve muhabbet eksik olduğunda arayışlar aldatmaya götürür.
Sorumsuzluk: Aile içinde sorumluluk tek kişiye bindiği takdirde zamanla yükün ağır gelmesi ve yük almayan kişinin sorumsuz davranışları boşanmaya sebep olmaktadır.
İfade Sorunu: Eşlerden birinin diğerini konuşturmaması zamanla diğerinde içe kapanmaya ve kaygı sebebiyle kendisini ifade edememesi önce iletişim sorununa sonra boşanmaya gidebilmektedir.
Değersizlik ve Aidiyet Zayıflığı: Eşlerden birinin diğerine değer vermemesi zamanla değersizlik hissine, o da ailede aidiyet hissetmemesine sebep olur.
Bireyselliğin artması: Modern toplumlarda bireysellik giderek daha önemli hale gelmiştir. Bu durum, insanların kendi mutluluklarını ve kişisel gelişimlerini önceliklendirmelerine yol açabiliyor.
Evlilik hakkındaki geleneksel görüşlerin değişmesi: Seküler yaşam sonucu olarak evlilik, artık bir zorunluluk olarak görülmemekte ve insanlar evlilik dışı alternatif yaşam biçimlerini daha fazla kabul etmektedir.
Boşanmanın damgalanmasının azalması: Boşanma, artık eskisi kadar damgalanmamakta ve insanlar boşanma kararlarını daha kolay verebilmektedir. Eskiden “dul” kavramı dahi itici yönü vardı ki bu boşanmaya engel teşkil eden unsurlardan biriydi.
Stres ve kaygı: Modern yaşamın stresi ve kaygısı, evlilik içindeki çatışmaları artırdı. Çatışma çözüm yöntemleri de bilinmeyince boşanmaya etki etti.
Sosyal medya ve dijital bağımlılık: Sosyal medya ve dijital bağımlılık eşin ihmalinden dolayı boşanmaları sebep olmaktadır.
Evlilik öncesi danışmanlığının yetersizliği: Evlilik öncesi danışmanlığı, eşlerin evliliğe hazır olup olmadıklarını değerlendirmelerine ve potansiyel sorunları önceden tespit etmelerine yardımcı olabilir. Ancak aile danışmanlığı alınmaması sağlıksız evliliklere sebep oldu.
Boşanmayı Önleme Yolları
İletişimi geliştirme: Sağlıklı bir evlilik için etkili iletişim şarttır. Eşler aralarında düzenli ve dürüst iletişim kurarak sorunların üstesinden gelmek mümkündür. İletişim becerilerini geliştirmek için çift terapisine başvurmak faydalı olur.
Sorunları erken tespit etme: İlişkide ortaya çıkan sorunları erken tespit etmek, daha büyük sorunlara dönüşmeden çözüm bulmayı kolaylaştırır. Sorunları görmezden gelmek veya ertelemek, ilişkiyi daha da zorlaştırabilir.
Empati ve anlayış: Eşler arasında empati kurmak ve karşılıklı anlayış göstermek evliliği güçlendirebilir. Birbirinin duygularını anlamak ve desteklemek, çatışmaları azaltabilir ve evliliği sürdürülebilir kılar.
Profesyonel yardım almak: Evlilik sorunlarıyla başa çıkmak için aile danışmanlığı gibi profesyonel yardım yöntemlerine başvurmak faydalı olabilir. Bir uzmanın rehberliğinde, eşler daha sağlıklı bir evlilik kurma yollarını bulabilir.
Aktif dinleme: Eşler birbirini dinlerken, sadece kelimelerine değil, aynı zamanda beden diline ve ses tonuna da dikkat etmeli. Anladığından emin olmak için, eşinin söylediklerini anladığını onaylayıcı tepkiler vermelidir.
Çatışma Çözümü: Ailede çatışmaların çıkması gayet normaldir. Eşler çatışma çözme becerilerini kazanmalıdır.
Sağlıklı çatışma çözme becerileri: Eşler, çatışmaları sağlıklı bir şekilde çözmeyi öğrenmelidir. Kişisel saldırılardan kaçınmalı, sakin kalınmalı ve çözüm odaklı olunmalıdır.
Teşekkür ve Özür dilemek: Eşler hata yaptığında, özür dilemeli ve olumlu durumlara teşekkür etmelidir. Özür dilemek, eşin incinmiş duygularını onarmaya yardımcı olur. Teşekkür ise değer kazandırır.
Affetmek: Eşler birbirini affetmeyi öğrenmelidir. Kin ve öfke, ilişkiyi zedeler. Affetmek erdemdir. Nice olumsuz olayda kişiler affedilir, oysa en çok affetmeye değer olan kişinin eşinin ta kendisidir.
Aileye zaman ayırmak: Eş için zaman ayırmalı, birlikte kaliteli vakit geçirmeli ve birbirine ilgi göstermelidir. Kocalar saygı, kadınlar ilgi görmek ister.
Emek vermek: İlişkiyi geliştirmek için eşler emek vermeli. Birlikte yeni şeyler denemeli, birbirine sürprizler yapmalı ve birbirini olumlu şeyler için desteklemelidir.
Ortak gayeler belirlemek: Birlikte ulaşmak istedikleri gayeler belirlenmeli ve bunlara ulaşmak için birlikte çalışmalıdırlar.
Sağlıklı alışkanlıklar edinmek: Sağlıklı beslenmeli, düzenli egzersiz yapmalı ve yeterli uyku uyunmalıdır. Sağlıklı alışkanlıklar, ruh halini ve ilişkileri olumlu yönde etkiler.
Stresle başa çıkmayı öğrenin: Stres, evliliklerde çatışmalara yol açabilir. Stresle başa çıkmak için sağlıklı yollar bulunmalı. Doğa gezileri, piknikler vs. katkı sağlar.
Bilinçli medya okuryazarlığı: Medya ve teknolojiyi bilinçli kullanmak evliliğin devamı için önemlidir. Gerek bireyselliği dayatan akımlar gerekse özgürlük kılıfına büründürülen başıboşluk evliliğe zarar vermektedir.
Aileye Anlam Yüklemek: Evliliğe ve aileye anlam yüklenmelidir. Anlamsız yuva devam etmez. Sadece dünya değil evliliğin ahirete uzanan bir yolculuk ve yol arkadaşlığı olduğu bilinmelidir.
Sonuç olarak boşanma, birçok çiftin karşılaştığı zor bir süreç olabilir. Ancak, iletişim becerilerini geliştirmek, sorunları erken tespit etmek, empati ve anlayış göstermek gibi adımlar atarak boşanmayı önlemek mümkündür. Sağlıklı bir ilişki için çiftlerin birlikte sorumluluk alması ve sorunları çözmek için işbirliği yapması önemlidir. Kadın, kadınlık rolünü, erkek ise erkeklik rolünü üstlenmelidir.
Adnan Kalkan
adnankalkan01@gmail.com
Twitter: @adnankalkan01
YouTube: Adnan Kalkan
instagram: adnankalkan01
Facebook: adnankalkan01