MAKALEYİ SESLİ DİNLE
Getting your Trinity Audio player ready...
|
ORUÇ I Prof. Dr. Kâzım UYSAL
- Giriş
Oruç, günümüzde yaygın olan kanser başta olmak üzere birçok önemli hastalığın önlenmesinde ve tedavisinde etkilidir. Oruç, sadece insan sağlığı ve mutluluğunda değil huzurlu bir toplum inşasında da gereklidir. Hem fen hem de sosyal bilimler geliştikçe oruç tutmanın önemi daha iyi anlaşılmaktadır.
Burada şu İslami gerçeği ifade etmek isterim. İbadetler, Allah emrettiği için yapılır. Yapılan ibadetlerin neticesi ise ahirette görülür. Hiçbir ibadet dünyada fayda görmek için yapılmaz. Dünya hayatındaki faydaları için yapılan ibadetlerin Allah katında bir değerinin olmadığı bilinmektedir. Ancak her ibadetin mutlaka dünyevi faydaları da vardır. Yarattığı insanı bilen Allah, faydasız ve hikmetsiz bir teklifte bulunmamış ve bir yasak getirmemiştir. Oruç da böyledir.
Her ne kadar dünya hayatındaki faydaları için oruç tutmasak da hikmetlerini bilmemiz oldukça önemlidir. Hikmetlerini bilirsek ibadetlere isteğimiz artar. İsteyerek yapılan ibadetlerin ise hem dünyada hem de ahirette daha fazla faydasını görürüz.
Bu çalışmada oruç ibadetinin insan için faydaları derlendi. Özellikle insan sağlığı ile ilgili çalışmalar özetlendi. Çok ayrıntıya girmeden sadece başlıklar hâlinde verildi. Ayrıntılı bilgi isteyenler için son kısma istifade edilen kaynaklar da yazıldı. Bilgilerin derlenmesinde emeği geçen başta sayın Dr. Öğr. Üyesi Ali Adem Bahar olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Ramazan ayının daha verimli ve oruç ibadetinin daha sevaplı olmasını niyaz ediyorum.
- Oruç İbadetinin Sağlık Üzerine Etkileri
2.1. Oruç, kanser riskini azaltır
Günümüzde kanser hastalığı oldukça artmıştır. İnsan ölümlerinin büyük bir oranını oluşturur. Tedavileri hem zor hem de masraflı olan hastalıklardır. Bazı kanserler genetik veya kalıtsal faktörlerle ilgili olsa da çoğunluğu sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve obezite ile ilişkilidir (Pergola ve Silvestris, 2013).
Kanser hastalığını tetikleyen faktörlerin başında beslenme hataları ve fazla miktarda besin tüketimi gelir. Yemek borusu, mide, bağırsak, karaciğer, safrakesesi gibi sindirim sistemi ile ilgili kanserlerin, endometrium, böbrek, meme, pankreas ve hematolojik kanserlerin hepsinde obezite güçlü bir etkendir (Calle ve Thun, 2004). Fazla kiloya sahip olma ve fazla miktarda besin tüketme kansere bağlı ölüm riskini artırmakta ve tedaviyi zorlaştırmaktadır (Vucenik ve Stains, 2012).
2016 yılında tıp alanında Nobel ödülü kazanan Y. Ohsumi, oruç tutmanın hücrelerde otofajiyi (hasarlı veya ihtiyaç fazlası hücrelerin geri dönüşüme tabi tutulması)) tetiklediğini ve bunun da hücresel yenilenme üzerine pozitif etki ettiğini tespit etmiştir (Hornyak, 2017). Oruç, otofaji işlemini hızlandırarak vücutta depolanmış bileşiklerin ihtiyaç duyulan yerlere yönlendirilmesini sağlar (Bagherniya ve ark., 2018). Oruç, kanser risk faktörlerini ve biyolojik metabolitlerini azaltır (Brandhorst ve ark., 2015). Farelerle yapılan bir çalışmada hayvanların gün aşırı aç bırakılmasının tümör oluşumunu engellemeye yardımcı olduğu bildirilmiştir (Rocha ve ark., 2002).
Bilindiği üzere kanser hücreleri normal hücrelere oranla daha hızlı bölünürler. Bundan dolayı kanser hücreleri daha fazla enerjiye ve malignant kütlenin artışında kullanılacak yapısal makromoleküllere ihtiyaç duyarlar (Nencioni ve ark., 2018). Kanser hücrelerinin enerji metabolizmalarında kullanılan en önemli bileşikler ise lipit molekülleridir (Legaspi ve ark., 1987). Son yıllarda lipit metabolizması üzerinde inhibitör etki gösteren küçük moleküllerin kanser tedavisinde kullanılabilmesi üzerine yapılan bilimsel çalışmaların sayısı giderek artmaktadır (Broadfield ve ark., 2021).
Oruç ile vücuda giren besin miktarı azaltılır. Bu durum ihtiyaç duyulan yüksek miktardaki enerji ihtiyacını karşılayamayan kanser hücreleri üzerinde bir stres oluşturur. Oruç tutan insanlarda kanser hücreleri normal hücrelerden daha kısa sürede metabolik aktivitelerini kaybederler. Uygulanan diğer tedavilerle birlikte oruç, tümör dokusunun büyümesinin durdurulması ve hatta yok edilmesine katkı sağlar (Brandhorst ve ark., 2015).
Oruç, kemoterapi (kanserin ilaçla tedavisi) ilaçlarının etkisini artırır ve kanser tedavisine olumlu katkı sağlar (Lee ve ark., 2012). Kısa süreli aç kalma normal hücreleri korurken kanser hücrelerini kemoterapiye duyarlı hâle getirir (Di Biase ve ark., 2016). Kısa süreli aç kalma yani İslami ifade ile oruç tutma sadece kanseri önlemede değil kanser hastalarının tedavisinde de önemlidir.
2.2. Oruç, istersistiyal (hücreler arası) sıvıda atık madde birikimini önler
Vücudumuzdaki tüm hücreler, intersistiyal sıvı (hücreler arası sıvı) adı verilen sulu bir ortam ile kuşatılmıştır (Shetty ve Zaniratti, 2020). Besinler ve oksijen, intersistiyal sıvı vasıtası ile hücrelere ulaştırılır (Pitmann, 2011). Bu nedenle hücre içi dengenin korunması intersistiyal sıvının mineral, iyon ve besin muhtevası ile yakından alâkalıdır. Uzun süren sağlıksız ve aşırı beslenme durumlarında hücreler arası sıvıda toksik (zehirli) madde birikimi artar. Bu da hücrelerin aşırı yağlanmasına ve kanserleşmesine neden olur.
Hücrelerde depolanan makro moleküller uzun süre kullanılmazsa lipotoksik bozulmalar meydana gelebilir ve homeostaz (denge) durumu olumsuz etkilenir (Virtue ve Vidal-Puig, 2010). İşte tam bu noktada oruç tutmak hem intersistiyal sıvıda hem de dokuları oluşturan hücrelerde biriken zararlı ve toksikleşmeye yüz tutmuş moleküllerin geri dönüşümünü veya vücuttan atılmasını sağlayarak sağlığımıza olumlu yönde katkılar sağlar.
Vücudumuzu büyük bir şehre benzetebiliriz. Bu şehre enerji ve besin girdisi olduğu gibi aynı zamanda çöplerin düzenli toplanması ve atık toplama ve geri dönüşüm sisteminin düzgün çalışması gerekir. Vücut şehrine ihtiyaçtan fazla besin sevkiyatı olursa düzen bozulur. Şehrin dengesine ve işlevselliğine erişebilmesi için sevkiyat durdurulmalı ve sistemin bakımı yapılmalıdır.
İnsan vücudu yıl boyunca alınan besinlerin bir kısmını ihtiyaç duyulması hâlinde kullanmak için bir kısmını ise atamadığı için depolar. Sadece besin olarak değerlendirilen moleküllerin değil katkı maddelerinin ve ilaçların patolojik olarak depolanması da vücut homeostazını bozar (Laudisi ve ark., 2019). Özellikle vücuttaki yağ dokularının ilaç atıkları için bir depolama alanı olarak kullanılabilmesi ile daha ciddi sağlık sorunları ortaya çıkmaktadır (Bickel, 1994). Oruç, vücutta biriken ve homeostaz durumunu bozan bileşiklerden kurtulmaya vesile olur.
2.3. Oruç, insülin direncini azaltarak şeker seviyesinin kontrol edilmesini sağlar
Bilimsel çalışmalarla oruç tutmanın kan şekeri kontrolünü iyileştirebileceği ve özellikle diyabet riski taşıyan kişiler için faydalı olabileceği bulunmuştur. Tip 2 diyabetli hastalarda oruç tutmanın kan şekeri seviyelerini önemli ölçüde düşürebileceği bildirilmiştir. Gün aşırı veya haftada iki kez oruç tutmanın insülin direncini azaltmada kalori alımını sınırlamak kadar etkili olduğu ispatlanmıştır (Arnason ve ark., 2017; Barnosky ve ark., 2014).
İslami inanca göre ramazan ayı boyunca oruç tutmak farzdır (Allah emretmiştir ve yapılması zorunludur. Keyfi olarak yapılmadığı takdirde cezası vardır). Allah Resulü, bu konuda şöyle buyurmuştur: “İslam beş temel üzerine bina kılınmıştır: Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resulü olduğuna şahitlik etmek. Namazı dosdoğru kılmak, zekâtı hakkıyla vermek, Allah’ın evi Kâbe’yi haccetmek ve ramazan orucunu tutmak.”(Buhârî, İman, 1-2), (Müslim, İman, 19-22). Yine başka bir hadiste “Allah’tan korkunuz. Beş vakit namazı kılınız. Ramazan orucunuzu tutunuz. Mallarınızın zekâtını veriniz. Yöneticilerinize aitaat ediniz. Rabbinizin cennetine girersiniz.”(Tirmizî, Cum’a, 80). Bunun yanında başka oruç çeşitleri de vardır. Mesela Peygamberimiz (sav) pazartesi ve perşembe günleri genelde oruç tutmuş ve ümmetine de bu günlerde oruç tutmayı tavsiye etmiştir. Bu uygulama bilimin oruçla ilgili verileri ile son derece uyumludur.
2.4. Oruç, kolesterol ve trigliserit düzeylerini etkileyerek kalp sağlığına katkıda bulunur
Tüm dünyadaki ölümlerin yaklaşık %32’si (birinci sırada) kalp hastalıkları nedeniyledir. Kalp hastalıklarının tedavisinde en etkili yöntem ise beslenme alışkanlıklarının ve yaşam tarzının değiştirilmesidir. Oruç, diyabet ve koroner arter hastalıkları riskini önemli ölçüde düşürür (Folsom ve ark., 1997).
Gün aşırı bir şekilde sekiz hafta boyunca oruç tutmanın kandaki LDL kolesterol (kötü) ve trigliserit düzeylerini sırasıyla % 25 ve % 32 oranında düşürdüğü ispatlanmıştır. Bir başka çalışmada obez hastalarda üç hafta boyunca oruç tutmanın kan basıncını, trigliserit, toplam kolesterol ve LDL kolesterol seviyelerini önemli ölçüde azalttığı gösterilmiştir (Bhutani ve ark., 2010; Beleslin ve ark., 2007; Horne ve ark., 2008).
Günümüzde yüksek kolesterol ve buna bağlı hastalıklar çok yaygındır. Oruç tutma ve sağlıklı beslenme yüksek kolesterol ile ilgili hastalıkları hem önlemeye hem de tedavi etmeye yardımcı olmaktadır. O hâlde sağlıklı ve mutlu bir toplum inşa etmenin yolu oruç tutmaya ve sağlıklı beslenmeye bağlıdır.
2.5. Oruç, beyin fonksiyonlarını artırır ve nörodejeneratif bozuklukları önler
Oruç, beyin sağlığını korumanın yanı sıra bilişsel işlevi geliştirir. Aralıklı aç bırakılan farelerin beyin fonksiyonlarının iyileştiği görülmüştür. Oruç, nörodejeneratif bozuklukları, Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıkları önlemeye yardımcı olur (Li ve ark., 2013; Tajes ve ark., 2010; Halagappa ve ark., 2007).
2.6 Oruç, sağlıklı bir metabolizmayı sağlar
Oruç, bozulan metabolizmayı yeniden düzenler, sağlıklı hâle getirir. Oruç, inflamasyon (iltihaplanma veya yangı) düzeylerini azaltmaya yardımcı olur. Oruç, inflamatuar mekanizma ile alâkalı metabolit düzeylerini önemli ölçüde azaltır. Bir ay boyunca günde 12 saat yeme ve içme faaliyetlerine ara vermenin inflamasyonu önemli derecede azalttığı bildirilmiştir. Fareler üzerinde yapılan araştırmalarda, oruç benzeri bir beslenme rejiminin inflamasyonu ve kronik inflamatuar bir durum olan multiple sklerozu (MS hastalığı olarak bilinen bir kronik sinir sistemi hastalığı) azalttığı tespit edilmiştir (Faris ve ark. 2012; Aksungar ve ark., 2007; Choi ve ark., 2016).
2.7. Oruç, büyüme hormonu salgısını artırır
Oruç tutmak insan büyüme hormonu (HGH) düzeylerini önemli ölçüde artırır (Salgin ve ark., 2012). Bu sonuç aslında belli bir yaşa gelmiş çocuk ve gençlerin de oruç tutmasının faydalı olduğunu gösterir. Ebeveynler bazen şefkatini yanlış yerde kullanıp büyüme dönemi bahanesiyle çocuklarına oruç tutturmazlar. Bu durum aslında yanlıştır. Bilakis oruç tutan insanlarda büyüme hormonu salgı mekanizması uyarılmakta ve oruç tutmak büyüme ve gelişmeye olumlu katkı sağlamaktadır. Bu da oruç tutan çocukların daha sağlıklı büyümesi anlamına gelmektedir.
2.8. Oruç, metabolizmayı hızlandırarak obeziteyi önler
Obezite, bilgisayar bağımlılığı, uyku bozukluğu ve fiziksel inaktivite gibi nedenlerden dolayı günümüzde sıklıkla görülen en önemli sağlık problemlerinden biridir (Chaput ve ark., 2012). Obez insanların vücutları başta yağlar olmak üzere ihtiyaç duymadıkları birçok makromolekül depolar (Pan ve ark., 1994). Depolanmış bu fazla moleküller başta koroner rahatsızlıklar olmak üzere, şeker ve kanser gibi çok ciddi hastalıklara sebep olur. Oruç tutmak hücresel seviyede yapılan bir temizliktir. Obezite, içinde yaşadığımız modern çağın bir hastalığı olduğundan günümüzde oruç tutmaya daha ziyade ihtiyaç vardır.
Oruç, kilo kaybını artıran nörotransmiter norepinefrin düzeylerini artırarak metabolizmayı hızlandırır. Oruç, kas dokusunu korumada ve yağ dokuyu azaltmada kalori kısıtlamasından daha etkilidir (Zauner ve ark., 2000; Varady, 2011).
Burada şunu belirtmek isterim. Oruç dönemlerinde sağlıksız beslenme ve uyku saatlerini biyolojik saate uymayacak şekilde değiştirmek zararlı sonuçlar meydana getirebilir. Mesela iftar ve sahurlarda aşırı ve sağlıksız besin tüketmek, gündüzü uyku, geceyi uyanık geçirmek de zararlıdır. Kilo vermeye değil kilo almaya ve obeziteye sebep olabilir. Ramazan ayında ve diğer oruçlu dönemlerde daha az ve sağlıklı yenmeli ve uyunmalıdır. İbadetlere, okumaya, yazmaya ve iş yapmaya daha çok zaman ayırmalıdır. Bu şekilde tutulan oruç hem sağlık açısından daha faydalı hem de manevi açıdan daha sevaplıdır.
2.9. Oruç, kök hücre üretimini arttırır
Kök hücreler, yenilenme özelliğine sahip farklı hücrelere farklılaştırılabilen hücrelerdir (Zakrzewski ve ark., 2019). Hayat, yaşlanan ve ölen hücrelerin yerlerine yenileri yaratılarak devam eder. Gözümüzdeki hücreler görme, dilimizdeki hücreler tat alma, pankreastaki hücreler salgı yapma ve akciğerdeki hücreler solunum için yaratılmışlardır.
Kök hücreler bölünebilme ve farklılaşabilme yeteneğine sahip oldukları için hasar gören veya hastalıklı organ ve dokuların yenilenmesinde tedavi amaçlı kullanılır. Özellikle organ nakli mümkün olmayan hastalıkların tedavisinde kullanılabilmesi kök hücrelerin önemini daha da arttırmaktadır. Günümüzde sinir sistemi, kalp kası, diyabet, romatizma, omurilik ve karaciğer hastalıkları gibi birçok hastalığın tedavisinde kök hücre tedavisi uygulanmaktadır. Oruç tutma kök hücre üretimini teşvik etmektedir (Di Biase ve ark., 2016). Bu bakımdan oruç tutmak sağlığın korunması ve hastalıkların tedavisinde hayati bir öneme sahiptir.
2.10. Oruç, yaşlanmayı geciktirir ve ömrü uzatır
Yapılan bilimsel çalışmalarda oruç rejimine benzeyen belli aralıklarda aç kalmanın hayat süresi üzerine olumlu katkı sağladığı tespit edilmiştir. Bir çalışmada iki günde bir aç bırakılan fareler, aç bırakılmayan farelere göre %83 daha uzun yaşamışlardır (Goodrick ve ark., 1982). Oruç, hücrelerde otofaji mekanizmasını tetikler, hücre yenilenmesine pozitif katkı sağlar. Bundan dolayı oruç tutmak, yaşlanma sürecini geciktirir (Hornyak, 2017).
İnsan vücudu harika bir makine gibidir. Bu harika makineyi yapan ilahi kudret, elbette kullanma kılavuzu da hazırlamıştır. İnsan makinesinin kullanım kılavuzu ise kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim ve bize rehber olarak gönderdiği peygamberi Hz. Muhammed (sav)’in sünnetidir. Kurallara uyarsak makinenin daha uzun, uymasak daha kısa ömürlü olacağı açıktır.
İslami inanışa göre ömrün değişmemesi ise Allah’ın bilmesi demek olan kaderde yazılandır. İşte bu değişmez. İlahi kudret, vücut makinamızı nasıl kullanacağımızı irademizi ne yönde sarf edeceğimizi biliyor (kader). İlk yaratılmanın başlama (büyük patlama veya big bang) ayarını kâinatın şimdiki hâlini bilerek yapan ilahi kudret elbette yarattığı insanın da ileride ne yapacağını bilir. Ancak Allah’ın bilmesi bizim irademizi zorlamaz. Çünkü bilmek, bir iş yapma veya yaratma için yeterli ve zorlayıcı bir faktör değildir. Yarınki hava durumunu bilmemiz yağmur yağmasında etkili ve zorlayıcı bir faktör olmadığı gibi ilahi kudretin geleceği bilmesi de insanoğlunun yapacağı fiillerde etkili ve zorlayıcı bir faktör değildir. Bize düşen akıl ve irademizi kullanarak güzeli ve doğruyu seçmektir. İlahi kudretin bilgisi (kader) bizim seçimimize bağlıdır. Sağlıklı beslenir, oruç tutar ve vücut makinamız için faydalı olanı yaparsak uzun ömürlü, tersini yaparsak da kısa ömürlü olmasına vesile oluruz. Bundan dolayı da neticeden tamamen biz sorumlu sayılırız.
- Oruç İbadetinin Sağlık Harici Hikmetleri
Orucun bu başlık altında sayılan hikmetleri de aslında insan sağlığı ile ilgilidir. Çünkü ‘sağlık’ kelimesi sadece bir hastalıktan veya sakatlıktan uzak olma durumu olarak değil aynı zamanda fiziksel, zihinsel ve sosyal olarak tam bir iyilik hâli olarak değerlendirilir. İçinde yaşadığı toplum ve sosyal hayat problemli olan bir insan, sağlıklı bir vücuda sahip olsa da mutlu olamaz ve sağlıklı sayılamaz.
3.1. Oruç, sosyal hayat için çok önemlidir
İslamiyet, tüm insanların insanca yaşamasını ister. Zenginlerin; aç ve fakir insanlara yardım etmesini emreder. Sadaka ve zekât gibi müesseselerle toplumlar arası uçurumları azaltır. Hayatında hiç aç kalmamış bir insan ise yoksul ve aç insanların hâlini anlayamaz. Anlayamadığı için de yardım ihtiyacı hissetmez. İşte Rabbimiz yılın bir ayında herkese orucu emretmekle aslında zengin insanlara fakirlerin hâlini anlatmak istiyor. Oruç tutturmakla zenginlerde yardımlaşma, merhamet ve şefkat duygularını yeşertiyor. Fakirlere yardım ettirerek de fakir insanlarda zenginlere karşı olabilecek kin ve nefret duygularını söndürüyor. Toplumda tabakalar arası uçurumların azalmasını, yardımlaşmanın ve huzurun olmasını istiyor. Bunu tesis etmek için de yılın bir ayında insanların oruç tutmasını emrediyor.
3.2. Oruç, nefsi terbiye etmek içindir
Hayatın devamı binlerce faktörün var olmasına bağlıdır. Hayat için gerekli sebeplerin bir tanesinin bile olmaması hayatı sonlandırabilir. Birkaç dakika nefes almaması, birkaç gün su içmemesi insanın ölümüne sebep olabilir. Bu bakımdan insan hayatı aslında pamuk ipliğine bağlıdır. Yani insan çok aciz ve zayıf bir canlıdır. Mahiyeti acizlik ve zayıflıkla yoğrulan, ömrü gerçekte çok kısa olan insan sanki hiç ölmeyecekmiş ve ebedi dünyada kalacakmış gibi yaşar. İnsanın bu yapısından dolayı dünyada adaletsizlikler ve zulümler eksik olmaz.
Aç kalmayan insanlar, acizliğini anlayamaz ve benlik duyguları yeşerir. Açlık ve hastalık görmemiş bir insan Rabbine iltica etme ihtiyacı hissedemez. İşte Rabbimiz yılın bir ayında oruç tutturmakla insanlara vücudunun ne kadar zayıf olduğunu bildiriyor. İnsanı bencillikten kurtarıyor ve Rabbine iltica ettiriyor. Nefis ve duygularına esir olmaktan kurtarıyor.
3.3. Oruç, insanı ibadete sevk eder ve melekleştirir
İnsan, hem hayvani hem de meleki özelliklere sahip çok yönlü bir canlıdır. İnsan, eğitim ve ibadetle meleki duygularını yeşertebilirse eşref-i mahlûk (yaratılmışların en şereflisi) ve muhatap-ı ilahi (Allah’a muhatap) derecesine çıkar.
Rabbimiz insanı terbiye etmek, iyi duygularını inkişaf ettirmek için orucu emretmiştir. Ramazan ayında oruç tutturmakla âdeta insanları, meleklerin hâline yaklaştırmak istiyor. Diğer vakitlerde hayvani yönü ağır basan insanı yılın bir ayında sanki bu hallerden uzaklaştırmak istiyor. İnsana meleklerin hayatı gibi yeme ve içmenin olmadığı, ibadetin yoğun olduğu bir dönem yaşatıyor.
3.4. Oruç, nimetlerin Allah’tan olduğunu bildiğimizi ve O’na bağlılığımızı ifade etmek içindir
Milyarlarca gök cismi içinde sadece dünyamız hayat ve rızık üretimi için uygun şartlarda yaratılmıştır. İçinde yaşadığımız sistemde cansız varlıklar canlılara, bitkiler hayvanlara, bitki ve hayvanlar ise ya doğrudan ya da dolayı olarak insana hizmet ederler. Varlık âlemi bir ağaca benzetilirse insan meyvesi, bir fabrikaya benzetilirse insan mahsulüdür. Tüm ekosistemlerdeki besin piramidinin en üstünde insan vardır. Bu bakımdan yaratıcı insana müstesna bir konum vermiş âdeta pozitif ayrımcılık yapmıştır. İnsan ve diğer canlıların besinlerine bakalım! İnsana topraktan türlü türlü hububat, ağaçlardan çeşit çeşit meyveler, hayvanlardan çok farklı gıdalar ikram ediliyor. İnsan için zehirli bir böceğe (arı) bal, elsiz bir böceğe (ipek böceği) ipek yaptırılıyor.
İnsanın sistem içindeki ayrıcalıklı konumu kendi ilmi ve kazanımı ile değildir. İnsan, hangi ilim ve kudretle dünyayı döndürebilir, güneşi doğdurabilir, gıdaları (yağ, protein vb) üretebilir? Bütün bunlar Allah’ın ikramıdır ve ihsanıdır. Hayatı da hayat için lüzumlu rızkı da yaratan ilmi ve kudreti sonsuz Allah’tır. İnsanın bu gerçeklerin farkında olması ise insani bir görev ve sorumluluktur.
İşte oruç tutan bir kişi aslında şunu ifade ediyor. “Rabbim, bütün bu ikramlar ve ihsanlar sendendir. Nimet sendendir. Ben bunu biliyorum. Sen istersen yerim, istemezsen yemem. İşte ispatı! Müsaade ettiğin vakitlerde izin verdiğin gıdaları yiyorum. Yasak vakitlerde ve izin vermediğin gıdaları ise yemiyorum. Ben seni biliyor ve seviyorum. Emrine uyuyorum ve sana itaat ediyorum.” Allah’ın insandan istediği de zaten budur. Bizi imtihan ediyor. Bizim O’nu bildiğimizi, bağlılığımızı ve sevdiğimizi ifade etmemizi istiyor. İşte oruç, insanın “Ya Rabbi, ben seni biliyorum, seni seviyorum ve sana itaat ediyorum” demesidir. Yoksa Cenab-ı Hakkın bizim ne orucumuza ne de diğer ibadetlerimize ihtiyacı vardır. Biz, Allah’a bağlılığımızı ve itaatimizi ispat etmek için oruç tutuyoruz.
3.5. Oruç, insani bir görevdir
Yeme içmenin yasak olduğu gündüz vakti Rabbinin emrine uyan insan, müsaade edildiği vakit (iftar vakti) yiyip içiyor. İşte bu hâl büyük bir ibadettir ve Allah’a bağlılığın güçlü bir ifadesidir. Bu mânâyı ancak insan anlıyor ve tatbik edebiliyor. İnsandan başka dünyadaki hiçbir canlı sanata bakıp sanatkârı, esere bakıp ustayı anlayamıyor. Nimete bakıp ikram edeni, hediyeye bakıp seveni göremiyor. Bulunduğu ortamın bir sahibi olduğunu ve onun koyduğu kurallara göre ve izni ile hareket etmesi gerektiğini anlayamıyor. O hâlde nimetlerin Allah’tan olduğunu ve O’nun izni ile yenmesi veya yenmemesi gerektiğini ifade eden oruç, insani bir görevdir. Oruç, insanı diğer canlılardan ayıran en temel ibadetlerden birisidir.
3.6. Oruç, şükrün vesilesidir
İkramda bulunan birisine minnet duymak ve teşekkür etmek insani bir davranıştır. İnsana toprak, bitki ve hayvan vasıtası ile sayısız nimetler veriliyor ve ikram ediliyor. İnsan ise genelde vasıtalara (toprak, hava, su, bitki, hayvan vb) önem veriyor ve asıl nimet vereni göremiyor. Nimetlerin asıl sahibi ve vasıtalar arası ilişki, bankamatik misali ile açıklanabilir. Bankamatik sadece gönderilen parayı veren bir vasıtadır. İnsan, bankamatiğin vasıta olduğunu bilir ve bankamatiğe teşekkür etmez. Nimetleri aldığımız toprak, bitki ve hayvanlar da tıpkı bir bankamatik gibidirler. Sadece gönderileni bize ulaştıran vasıtalardır. Nimetlerin asıl sahibi insanı bilen ve seven sonsuz ilim ve kudret sahibi Allah’tır.
Pazarlardan alınan nimetler için ödenen ücret, sadece tarladan ve ağaçtan alıp pazara getiren insanların emeğinin karşılığıdır. Nimetlerin gerçek ücreti değildir. Nimetlerin asıl sahibi olan Allah’ın insandan istediği ücret ise şükürdür. İnsanın nimetlerin kıymetini bilmesi ve şükretmesi ise nimetlere ihtiyacını hissetmekle olur. Oruç, insanın nimetlere ihtiyacını hissettirir. Bu manada oruç, aslında şükrün vesilesidir.
3.7. Oruç, insana daha çok kazandırmak içindir
Ramazan ayı ilahi bir bayramdır, kârlı bir pazardır. İnsanın yaptığı amellerin yeşermesi ve çok sümbül vermesi için uygun bir zamandır. Allah şefkat ve merhameti gereği insana çok kazandırmak istiyor. Böyle yaparak insana karşı şefkat ve merhametini gösteriyor. İşte çok merhametli olan Allah, insanın çok kazanması için ramazan ayını ve orucu emretmiş.
Allah, Ramazan ayında yapılan ibadetlere çok sevap veriyor. Mesela Ramazan ayında okunan bir Fatiha’ya diğer aylarda okunanlardan çok daha fazla sevap yazıyor. Bu husus toprağa ekilen bir tohumun şartlara göre yeşermesi ve ürün vermesi gibidir. Mesela toprağa ekilen bir mısır tanesinin mısır bitkisi olup olmayacağı, kaç koçan vereceği ve ekilen bir taneden kaç tane olacağı tamamen şartlara bağlıdır (toprağın verimi, ekim zamanı vb). İşte Ramazan ayı ibadetlerin yeşermesi ve sümbüllenmesi için çok uygun bir zamandır. Ramazan ayında bir yapana bin veriliyor. Bu durum tamamen Allah’ın şefkat ve merhametinden dolayıdır.
3.8. En faydalı oruç nasıl olmalıdır?
Akla şu soru gelebilir. Oruç tutmadan aç kalan bir insan sayılan faydaları görebilir mi? İnsanın oruca benzer şekilde bazı dönemlerde aç kalmasının insan sağlığı üzerinde elbette faydası vardır. Ancak insanın terakki etmesi, çok sevap kazanması, rabbini razı etmesi için sadece mideyi aç bırakması yeterli değildir. Oruç, ibadet niyeti ile yapılmışsa sevaplıdır.
İbadet niyeti ile oruç tutmanın da dereceleri vardır. Bire on kâr etmek nerede, bire bin kâr etmek nerede! İşte daha çok kazanmak ve istifade etmek için tıpkı mide gibi diğer organlara hatta duygulara da oruç tutturulmalıdır. Mesela göze, kulağa hatta hayale de oruç tutturmakla mükemmel oruç tutulmuş ve en yüksek kâr elde edilmiş olur (Nursi, 2015).
3.9. Oruç, diğer semavi dinlerde de vardır
Oruç, tüm semavi dinlerde vardır. Tüm semavi dinlerde oruç ibadetinin olması gösteriyor ki yaratıcı insanın oruç tutmasını istiyor. Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de bu konuda şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.”(Bakara Suresi, 183).
3.10. Allah, oruç ibadetini kendisi için değil insan için istiyor
Allah, Hakîm’dir. Yani hikmetli iş yapar. Oruç insanın faydasınadır. İnsanın oruç tutmasına Allah’ın ihtiyacı olmadığı gibi aç kalmasından da zevk almaz. Ancak ilmi ve kudreti sonsuz olan Rabbimiz, insanoğlunun iyiliğini istiyor. İnsana birçok faydası olduğu için de oruç tutmasını emrediyor. Allah, orucu imtihan vesilesi olarak da kullanıyor. Emre itaat eden insanlarla isyan eden insanları ayırmak istiyor.
- Kaynaklar
- Aksungar F.B., Topkaya A.E., Akyildiz M. 2007. Interleukin-6, C-reactive protein and biochemical parameters during prolonged intermittent fasting. Ann Nutr Metab. 51(1): 88-95.
- Arnason T.G., Bowen M.W., Mansell K.D. 2017. Effects of intermittent fasting on health markers in those with type 2 diabetes: A pilot study. World J Diabetes. 8(4): 154-164.
- Bagherniya M., Darani F.M., Sharma M., Maracy M.R., Birgani R.A., Ranjbar G., Taghipour A., Safarian M., Keshavarz S.A. 2018. Assessment of the Efficacy of Physical Activity Level and Lifestyle Behavior Interventions Applying Social Cognitive Theory for Overweight and Obese Girl Adolescents. Journal of Research in Health Sciences. 18(2): e00409
- Barnosky A.R., Hoddy K.K., Unterman T.G., Varady K.A. 2014. Intermittent fasting vs daily calorie restriction for type 2 diabetes prevention: a review of human findings. Transl Res. 164(4): 302-11.
- Beleslin B., Cirić J., Zarković M., Vujović S., Trbojević B., Drezgić M. 2007. The effects of three-week fasting diet on blood pressure, lipid profile and glucoregulation in extremely obese patients]. Srp Arh Celok Lek. 135(7-8): 440-6.
- Bhutani S., Klempel M.C., Berger R.A., Varady K.A. 2010. Improvements in coronary heart disease risk indicators by alternate-day fasting involve adipose tissue modulations. Obesity (Silver Spring). 18(11): 2152-9.
- Bickel M.H., 1994. The role of adipose tissue in the distribution and storage of drugs. Drug Res, 28: 273–303.
- Brandhorst S., Choi I.Y., Wei M., Cheng C.W., Sedrakyan S., Navarrete G., Dubeau L., Yap L.P., Park R., Vinciguerra M., Di Biase S., Mirzaei H., Mirisola M.G., Childress P., Ji L., Groshen S., Penna F., Odetti P., Perin L., Conti P.S., Ikeno Y., Kennedy B.K., Cohen P., Morgan T.E., Dorff T.B., Longo V.D. 2015. A Periodic Diet that Mimics Fasting Promotes Multi-System Regeneration, Enhanced Cognitive Performance, and Healthspan. Cell Metab. 7;22(1): 86-99.
- Broadfield L.A., Pane, A.A., Talebi, A., Swinnen, J.V., Fendt, S.M. 2021. Lipid metabolism in cancer: New perspectives and emerging mechanisms. Developmental Cell, 56(10): 1363-1393.
- Calle E.E. veThun M.J. Obesity and cancer. Oncogene 2004: 23: 6365– 6378.
- Chaput J.P., Doucet, É., Tremblay A. 2012. Obesity: a disease or a biological adaptation? An update. Obesity Reviews, 13: 681-691.
- Choi I.Y., Piccio L., Childress P., vd. 2016. A Diet Mimicking Fasting Promotes Regeneration and Reduces Autoimmunity and Multiple Sclerosis Symptoms. Cell Rep. 15(10): 2136-2146.
- Di Biase S., Lee C., Brandhorst S., Manes B., Buono R., Cheng C.W., Cacciottolo M., Martin-Montalvo A., de Cabo R., Wei M., Morgan T.E., Longo V.D. 2016. Fasting-Mimicking Diet Reduces HO-1 to Promote T Cell-Mediated Tumor Cytotoxicity. Cancer Cell. 11;30(1): 136-146.
- Faris M.A., Kacimi S., Al-Kurd R.A., Fararjeh M.A., Bustanji Y.K., Mohammad M.K., Salem M.L. 2012. Intermittent fasting during Ramadan attenuates proinflammatory cytokines and immune cells in healthy subjects. Nutr Res. 32(12): 947-55.
- Folsom R., Szklo, M., Stevens, J., Liao, F., Smith, R., Eckfeldt, J.H. 1997. A Prospective Study of Coronary Heart Disease in Relation to Fasting Insulin, Glucose, and Diabetes: The Atherosclerosis Risk in Communities (ARIC) Study. Diabetes Care, 20 (6): 935–942.
- Goodrick C.L., Ingram D.K., Reynolds M.A., Freeman J.R., Cider N.L. 1982. Effects of intermittent feeding upon growth and life span in rats. Gerontology. 28(4): 233-41.
- Halagappa V.K., Guo Z., Pearson M., Matsuoka Y., Cutler R.G., Laferla F.M., Mattson M.P. Intermittent fasting and caloric restriction ameliorate age-related behavioral deficits in the triple-transgenic mouse model of Alzheimer’s disease. Neurobiol Dis. 26(1): 212-20.
- Horne B.D., May H.T., Anderson J.L. vd. 2008. Usefulness of routine periodic fasting to lower risk of coronary artery disease in patients undergoing coronary angiography. Am J Cardiol. 102(7): 814-819.
- Hornyak T. 2017. Profile: Yoshinori Ohsumi 2017. The rise and rise of a biology superstar. Nature 543, S19 (2017).
- Kur’an-ı Kerim Meâli, 2011. Diyanet İşleri Başkanlığı, Ankara.
- Laudisi F., Stolfi C., Monteleone G. 2019. Impact of Food Additives on Gut Homeostasis. Nutrients, 11(10): 2334.
- Lee C., Raffaghello L., Brandhorst S., vd. 2012. Fasting cycles retard growth of tumors and sensitize a range of cancer cell types to chemotherapy. Sci Transl Med. (124): 124ra27.
- Legaspi A., Jeevanandam M., Starnes H.F., Brennan M.F. 1987. Whole body lipid and energy metabolism in the cancer patient. Metabolism, 36(10): 958-963.
- Li L., Wang Z., Zuo Z.. 2013. Chronic intermittent fasting improves cognitive functions and brain structures in mice. PLoS One. 3;8(6): e66069.
- Nencioni A., Caffa I., Cortellino S. 2018. Fasting and cancer: molecular mechanisms and clinical application. Nat Rev Cancer 18, 707–719.
- Nursi B.S. Mektubat, 2015. s. 451-458, RNK Neşriyat, Istanbul.
- Pan D.A., Hulbert A.J., Storlien L.H. 1994. Dietary Fats, Membrane Phospholipids and Obesity, The Journal of Nutrition, 124(9); 1555–1565.
- Pergola G., Silvestris F. 2013. Obesity as a major risk factor for cancer Obes. 291546-291556.
- Pittman R.N. Regulation of Tissue Oxygenation. In The Circulatory System and Oxygen Transport; Morgan & Claypool Life Sciences: San Rafael, CA, USA, 2011.
- Rocha N.S., Barbisan L.F., de Oliveira M.L., de Camargo J.L. 2002. Effects of fasting and intermittent fasting on rat hepatocarcinogenesis induced by diethylnitrosamine. Teratog Carcinog Mutagen. 22(2): 129-38.
- Salgin B., Marcovecchio M.L., Hill N., Dunger D.B., Frystyk J. 2012. The effect of prolonged fasting on levels of growth hormone-binding protein and free growth hormone. Growth Horm IGF Res. 22(2): 76-81.
- Shetty A. K. ve Zanirati G. 2020. The Interstitial System of the Brain in Health and Disease. Aging and Disease, 11(1); 200–211.
- Tajes M., Gutierrez-Cuesta J., Folch J., Ortuño-Sahagun D., Verdaguer E., Jiménez A., Junyent F., Lau A., Camins A., Pallàs M. 2010. Neuroprotective role of intermittent fasting in senescence-accelerated mice P8 (SAMP8). Exp Gerontol. 45(9): 702-10.
- Varady K.A. 2011. Intermittent versus daily calorie restriction: which diet regimen is more effective for weight loss? Obes Rev. 12(7): e593-601.
- Virtue S. ve Vidal-Puig A. 2010. Adipose tissue expandability, lipotoxicity and the Metabolic Syndrome -An allostatic perspective. Biochimica et Biophysica Acta, 1801(3): 338-349.
- Vucenik I. ve Stains J.P. 2012. Obesity and cancer risk: evidence, mechanisms, and recommendations. Annals of the New York Academy of Sciences, 1271: 37-43.
- Zakrzewski W., Dobrzyński M., Szymonowicz M., Rybak Z. 2019. Stem cells: past, present, and future. Stem Cell Res Ther 10: 68.
- Zauner C., Schneeweiss B., Kranz A., Madl C., Ratheiser K., Kramer L., Roth E., Schneider B., Lenz K. 2000. Resting energy expenditure in short-term starvation is increased as a result of an increase in serum norepinephrine. Am J Clin Nutr. 71(6): 1511-5.