MAKALEYİ SESLİ DİNLE
Getting your Trinity Audio player ready...
|
Aile birliğinin en önemli unsurlarından biri karar alma süreçleridir. Evlilikte eşler; çocukların eğitimi, harcamalar, sosyal ilişkiler ve geleceğe dair planlar gibi birçok konuda birlikte karar vermek zorundadır. Ancak çoğu zaman bu süreçler çatışmaya, kırgınlığa ve huzursuzluğa yol açar.
Türkiye toplumunda aile yapısı diğer toplumlara göre daha güçlüdür; fakat karar alma kültürü çoğunlukla tek taraflı otorite ya da duygusal baskı ile şekillendiği için sorunlar büyümektedir. Karar alma çatışmalarının nedenlerini, sonuçlarını ve çözüm yollarını bildiğimiz ve doğru uyguladığımız sürece ailede huzuru bulmak mümkün olacaktır.
Türkiye Aile Yapısında Karar Alma Sorunlarının Kökenleri
a) Geleneksel Roller ve Modern Beklentiler
Geçmişte Türk toplumunda “aile reisi” kavramı vardı. Roller belliydi. Günümüzde kadınların eğitim ve iş hayatına daha fazla katılması, eşitlikçi bir karar alma modeli beklentisini doğurdu. Roller, sorumluluklar ve beklentiler değişti. Bu durum ise eş çatışmalarını artırdı.
b) Ekonomik Baskılar ve Maddi Kararlar
Aile içi anlaşmazlıkların önemli bir kısmı maddi meselelerden kaynaklanır. Ev, araba, düğün, tatil, çocukların eğitimi veya yatırım kararlarında taraflar farklı düşünür. Bazen “tasarruf yapalım” diyen eşle, “yatırım yapalım” diyen eşin çatışması ciddi huzursuzluk doğurur.
c) Eşler Arasında Güç Dengesi Problemleri
Bazı eşler karar alma sürecinde hep kendi dediğinin olmasını ister. Bu da güç savaşına dönüşür. Sürekli tek taraflı alınan kararlar diğer eşte değersizlik ve öfke duygusu oluşturur. Uzun vadede sevgi ve saygı zedelenir.
d) Çocukların Kararlara Katılımı
Bazı aileler çocukları “söz sahibi” kabul eder, bazıları ise “çocuk karara karışmaz” anlayışıyla hareket eder. Anne-baba arasındaki bu görüş ayrılıkları bile tartışma çıkarır. Çocuğun okul tercihi, kurs seçimi, arkadaş ilişkileri, ekran kullanımı gibi konular ailede ciddi anlaşmazlık kaynağı olabilir.
e) Aile Büyüklerinin Müdahalesi
Toplumumuzda geniş aile yapısı hâlâ etkilidir. Kayınvalide, kayınpeder veya diğer akrabaların karar süreçlerine karışması, eşler arasında gerginlik meydana getirir. Özellikle “anne ne derse o olur” yaklaşımı, evliliği yıpratan başlıca sebeplerden biridir. Geniş aile kültür aktarımında avantajken dezavantaja dönüşür.
Karar Alma Çatışmalarının Sonuçları
a) İletişimin Zayıflaması
Eşler, fikirlerini özgürce dile getiremediğinde iletişim kopar. Bu da evlilikte duvarların örülmesine sebep olur.
b) Sevgi ve Saygının Zedelenmesi
Her tartışma, küçük kırgınlıkların birikmesine yol açar. Karar çatışmaları çözülmedikçe eşler birbirine karşı kırıcı olur, saygı zayıflar.
c) Çocuklarda Güvensizlik ve Kaygı
Sürekli tartışma ortamında büyüyen çocuklar kendilerini güvensiz hisseder. “Bizim evde huzur yok” düşüncesi onların psikolojisini olumsuz etkiler. Bu durum okul başarılarına ve arkadaş ilişkilerine bile yansır.
d) Boşanma Riski
Çözülemeyen karar alma çatışmaları uzun vadede evliliği çıkmaza sokar. Aslında boşanmaların önemli bir kısmı “çözülemeyen küçük anlaşmazlıkların birikmesi” sonucunda ortaya çıkar.
Çözüm Yolları
a) İstişare Kültürünü Güçlendirmek
Aile, birnevi küçük bir ortaklıktır. İstişare kültürünü yerleştirmek en önemli çözümdür. Eşler birbirini dinlemeli, fikirlerine değer vermeli ve ortak bir noktada buluşmalıdır. “Ben” değil, “biz” dili kullanılmalıdır.
b) Küçük ve Büyük Kararlarda Ayrım Yapmak
Her konuda kavga etmek yerine, küçük kararları eşlerden biri özgürce alabilir. Ancak ev, araba, çocuk eğitimi gibi büyük konularda mutlaka birlikte karar verilmelidir. Bu yöntem, gereksiz tartışmaları azaltır.
c) Çocukların Görüşünü Dengelemek
Çocuğun yaşı ve olgunluğu dikkate alınarak fikirleri alınmalı, ama son kararı anne-baba birlikte vermelidir. Böylece hem çocuk değer görür hem de aile düzeni korunur.
d) Aile Büyüklerini Sınırda Tutmak
Anne-baba, karar süreçlerinde akrabalara danışabilir; fakat nihai kararı eşler vermelidir. Aksi hâlde üçüncü kişilerin müdahalesi aileyi zayıflatır.
e) Psikolojik Dayanıklılığı Güçlendirmek
Karar anlarında öfke değil, empati ve sabır öne çıkmalıdır. Eşler kendilerini frenlemeyi öğrenmelidir. Aile içi huzurun sırrı, sağlıklı bir ruh hâlidir.
f) Profesyonel Destek Almak
Sorun çözülemeyecek kadar büyümüşse, bir aile danışmanından destek alınmalıdır. Danışman, tarafsız bir bakış açısıyla eşlere rehberlik eder ve karar alma süreçlerini sağlıklı bir zemine oturtur.
Çatışmadan Çözüme Giden Yol
Karar alma süreçlerinde çatışmalar, her ailenin yaşayabileceği doğal bir durumdur. Önemli olan, bu çatışmaları bir kavga ve kırgınlığa dönüştürmek değil, çözüm odaklı bir yaklaşımla değerlendirebilmektir. Aile içinde yaşanan her tartışma aslında doğru yöntemlerle ele alındığında bir gelişim ve olgunlaşma fırsatı olabilir.
Türkiye’de ailelerin en çok ihtiyaç duyduğu şey, istişare kültürünü güçlendirmektir. Ortak akıl ile alınan kararlar hem eşler arasındaki sevgi ve saygıyı korur hem de çocuklara güvenli bir ortam sunar. Böyle bir aile yapısı, toplumsal huzurun da temeli olacaktır.
Ailede huzurun anahtarı ortak akıl, adaletli karar verme ve karşılıklı anlayıştır. Çatışmaları çözüme dönüştürebilen aileler, yalnızca bugünü değil geleceği de güvence altına alır. Sağlam bir nesil yetiştirir.