MAKALEYİ SESLİ DİNLE Getting your Trinity Audio player ready... |
Boşanma, sadece eşler arasındaki hukuki bir ayrılık değil; aynı zamanda aile sisteminin derinden etkilendiği sosyolojik, psikolojik bir kırılma sürecidir. Özellikle çocuklar için bu süreç, duygusal dünyalarında kalıcı izler bırakabilecek bir travma hâline gelebilir. Fıtrat itibarıyla insan, aile ortamında huzur bulan bir varlık olarak yaratılmıştır. Kur’an-ı Kerim’de “Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır” (Rum, 21) buyrulmuştur. Bu fıtrat sisteminin bozulması, çocuğun ruh dünyasında da bir dengesizlik meydana getirir. Bu dengesizlikten en çok zarar gören ise şüphesiz çocuklarımızdır.
Çekişmeli Boşanmanın Çocuk Üzerindeki Etkisi
Boşanma süreci, özellikle çekişmeli geçtiğinde çocukların ruh sağlığında derin yaralar açabilir. Mahkeme salonlarında tanıklık eden, taraf tutmaya zorlanan veya ebeveynleri arasında aracı hâline getirilen çocuklar; yoğun stres, kaygı ve güvensizlik duygularına kapılır. Bu durum, ilerleyen yaşlarda bağlanma problemleri, öfke patlamaları ve sosyal uyum güçlükleri olarak karşımıza çıkar. İslam ahlakı, anlaşmazlık durumlarında bile adaletli, merhametli ve sabırlı davranmayı öğütler. Eğer boşanma kaçınılmazsa, bu sürecin karşılıklı anlayış ve saygı içerisinde, “anlaşmalı boşanma” yoluyla yürütülmesi çocuğun psikolojik direncini koruması açısından büyük önem taşır.
BOŞANMA SÜRECİNİN ÇOCUK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Psikolojik Etkiler
DSM-5 tanı kriterlerine göre, boşanma sürecinde çocuklarda sıklıkla “Uyum Bozukluğu”, “Depresif Bozukluklar” ve “Kaygı Bozuklukları” gelişebilir. Özellikle 6-12 yaş grubundaki çocuklar, boşanmayı kendi hataları olarak görebilir ve suçluluk duygusu yaşayabilirler. Ergenlerde ise içe kapanma, öfke nöbetleri ve akademik başarıda düşüş gözlemlenebilir.
Sosyal ve Davranışsal Etkiler
Çocuk, anne ya da babasının yokluğunda sosyal gelişimini sağlıklı tamamlayamayabilir. Arkadaş ilişkilerinde güvensizlik, okulda uyumsuz davranışlar ve hatta riskli davranışlara yönelme gibi sonuçlar doğabilir. Bu, özellikle babasız büyüyen erkek çocuklarında rol model eksikliğiyle daha derinleşebilir.
BOŞANMA VE ÇOCUK
İslam dini, boşanmayı helal kılınmış ama Allah’ın sevmediği bir eylem olarak tanımlar (Ebû Dâvûd, Talâk, 3). Bu noktada ebeveynlerin, boşanma sürecinde ve sonrasında çocuklarına karşı sorumlulukları İslamî ölçüler içinde devam etmektedir. Hz. Peygamber (ASM) “Hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüğünüzden sorumlusunuz.” (Buhârî, Cum’a, 11) buyurarak ebeveynlerin çocuğun inanç, beden ve ruh sağlığını gözetmesi gerektiğini belirtmiştir.
Boşanmış Aile Çocuklarını Bekleyen Riskler
Boşanma sürecinde çocuğun maruz kaldığı travmalar, onun gelişiminde ciddi risk faktörleri oluşturabilir. Akademik başarıda düşüş, dikkat eksikliği ve öğrenme güçlükleri sıkça görülür. Ebeveyn ilgisinin azalması veya dağılması, çocuğun okuldan soğumasına neden olabilir. Davranış bozuklukları, yalan söyleme, öfke kontrolünde zorlanma ve kurallara uymama gibi şekillerde ortaya çıkabilir. Yine boşluktan kaynaklı olarak çocuklar dijital kullanım sonucu dijital bağımlı olabilir. Özellikle ergenlik döneminde ebeveyn otoritesinin zayıflaması, çocuğu suça meyilli arkadaş çevrelerine yöneltebilir. Madde bağımlılığı, çeteleşme ve organize suç gruplarının tuzaklarına düşme riski artar. Sevgi, ilgi ve aidiyet eksikliği yaşayan çocuklar, yanlış rol modellerin etkisine açık hâle gelir. Bu noktada aile büyüklerinin desteği, rehber öğretmenler ve dini-manevi rehberlik oldukça önemlidir. Kur’an’da buyrulduğu üzere, “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun.” (Tahrim, 6) ayeti, ebeveynin bu sorumluluğunu açıkça vurgular. Anne babalar boşansalar da çocuğu muhafaza etmeye devam etmelidirler.
BİYOPSİKOSOSYAL AÇIDAN BOŞANMIŞ AİLE ÇOCUKLARININ ANALİZİ
Biyolojik
Boşanma sonrası çocuklarda stres hormonlarında artış gözlenebilir. Kortizol seviyelerinin uzun süreli yüksekliği; uyku bozuklukları, iştahsızlık veya aşırı yeme gibi fizyolojik tepkilere yol açar.
Psikolojik
Çocuklar, boşanmayı bir “kayıp” olarak yaşar. Bu kayıp, yas sürecine benzer biçimde; inkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme evrelerinden geçer. Bu nedenle çocuklara sabırla yaklaşmak, onların bu süreci sağlıklı tamamlamalarına destek olur.
Sosyal
Toplumun bakış açısı, çocuğun ruh sağlığını şekillendirmede önemli bir rol oynar. kültürümüzde hâlâ “dağılmış aile” algısı, çocuğun kendini eksik hissetmesine neden olabilir. Bu durum, sosyal dışlanmaya ya da içe kapanmaya sebep olabilir.
EVDE ve OKULDA ÇOCUĞU DESTEKLEME
Ev Ortamında Yapılması Gerekenler
Okul Ortamında Yapılması Gerekenler
Yine anne baba ve çocuğun yakın çevresi şunlara dikkat etmelidir:
Boşanma, kaçınılmaz olduğunda dahi çocukların ruh sağlığı korunabilir. Bunun için hem aileye hem de topluma büyük görevler düşmektedir. Ebeveynlerin iş birliği içinde olması, çocuğa değerli olduğunu hissettirmesi ve değerlerle yetiştirilmesi; çocuğun ruhsal sağlığını muhafaza eder. Hz. Mevlânâ’nın dediği gibi: “Ayrılık da sevdaya dahil”… Yeter ki bu ayrılıklar sevgiyle yönetilsin. Unutmayın! Boşluk insanda en büyük yaraları açar ve bu yaralar ömür boyu devam eder. Boşanma süreci ve sonrası dönemde anne babalar dikkatli olmalı ve gerektiğinde boşanma süreci ve sonrası psikososyal destek almalıdır.
Adnan Kalkan
Aile Danışmanı-Yazar
adnankalkan01@gmail.com
Aile birliğinin en önemli unsurlarından biri karar alma süreçleridir. Evlilikte eşler; çocukların eğitimi, harcamalar, sosyal…
Aile, ferdin karakterinin ve inanç yapısının temellerinin atıldığı ilk sosyal yapıdır. Ailede şekillenen değerler; toplumun…
Dijital çağın bir gerçeği olan sosyal medya, hayatın hemen her alanına sirayet etmiş durumdadır. Bilgiye…
Dijitalleşmenin hızla arttığı günümüzde, çocukların yaşamı bilgiye erişim, fırsatlar ve aynı zamanda birçok riskle (bağımlılık,…
Evlilik, sadece aynı çatı altında yaşamak değil, birbirine gönülden bağlı, sevgi ve saygı ile harmanlanmış…
Alışkanlıklar, çocuğun günlük yaşamındaki verimliliğini, mutluluğunu ve başarısını doğrudan etkileyen unsurlardır. Yeni bir davranış kazandırmak…